Canım kızım,
ilk defa senin için yazarken ellerim titriyor, gözlerim doluyor fakat iş yerinde olduğum için kendimi engellemeye çalışıyorum ağlamamak için, burnumun direği sızlıyor. Evet, içinde bulunduğum duygu yükünü sanırım en iyi bu tanımlıyor: burnumun direği sızlıyor!!!
Seninle dolu dolu geçirdiğimiz güzel günler sona erdi. Şu an 16 ay 2 haftalıksın ve ben bunun son 1 haftasını çalışarak geçirdim. Dolu dolu 16 ay 1 hafta geçirdik birlikte, geceli gündüzlü. Hiç ayrılmadım yanından. Çok yoruldum, çok bunaldım ama çok keyif aldım, çok mutlu oldum. Hatta en mutlu, en huzurlu anlarımı seninle geçirdim. Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi maalesef bu da bitti. Çalışmaya başladım. Planlarıma göre çok erken oldu ama daha fazla devam edemeyecektik maddi olarak. Çok zorlanıyor ve daha ay başında tüm paramız bitiyor, bütün ayı sıkıntı içinde geçiriyorduk. Tam da bu anda SEV okullarından teklif geldi ve çalışmaya başladım. Zamanımızın en kaliteli okulu. Aslında yıllardır girebilmek için sürekli fırsat kolladığım okul, hayallerimdeki iş yeri diyebilirim.Dahası, bu sefer ben başvurmadım, onlar bana teklifle geldiler ve ben hiç istemeye istemeye kabul etmek zorunda kaldım. Bu çok tuhaf bir duygu gerçekten. İnsanın kendi çocuğu olunca önceliklerinin nasıl değiştiğinin göstergesi bu aslında. Senden önce ölüp bitiyordum bu okula girebilmek için, şimdiyse hiç umurumda değil.Zamansız teklif. Yine senin geleceğin için çok iyi bir fırsat aslında. Sen de benimle birlikte Türkiye'nin en iyi okullarından birine gidebileceksin ve ben de çok iyi kazanıp sana daha güzelimkanlar sunabileceğiz. BU açıdan bakınca çok güzel tabii ki. Fakat şu an senin tek ihtiyacın benim yanında olmam olduğu için her zaman bu kadar bu kadar mantıklı düşünemiyorum. Alışacağım bir şekilde.İnan sen benden daha iyi ayak uydurdun bu duruma biliyor musun güzel kızım? Sadeceilkhaftabiraz zor geçti sana da.Sonra hemen alıştın.Tabii ki çok özlüyorsun beni ama durumu çok iyi idare ediyorsun. Ben günlerce, gecelerce ağladım senden ayrıldığım için. Artık alışmak zorundayız.
O kadar tatlısın ki canım kızım, ilk zamanlar seni bırakıp gittiğim için ben gelince tepki koyuyordun. Kucağıma gelmiyordun, beni öpmek istemiyordun. Öyle üzülüyordum ki anlatamam. Biliyordum bana karşı tavır alıyordun.
Çalışmaya başladığımın ikinci günü,anneannenseninle birlikteydi bakıcıyla beraber. Sabah uyandığında beni göremeyince, yatağının duvar tarafındaki korkuluklarına sımsıkı sarılıp, "anneee,anneee" deyip hüngür hüngür ağlamaya başlamışsın. Annem ne yaptıysa seni yatağın korkuluklarından ayırıp, sakinleştirememiş. "Tamam o zaman sakinleş sen ben çıkayım,sen ne zaman isterseno zaman gelir alırım seni" demiş ve çıkmış odadan. Birkaç dakika sonra annem tekrar gelmiş yanına hemen kollarını açıp sarılmışsın anneme, beni burdan al artık dercesine.Sonra birlikte oyunlar oynamışsınız. İnan, bunu duyduğumda kahroldum, içim parçalandı. O gece bağıra bağıra ağladım. İçim acıdı canım kızım,birtanem;içim acıdı. Geçecek ama canımın içi,geçecek.Bugünler geçecek ve birlikte daha kaliteli zaman geçirip çok mutlu olacağız. zaten mutluyduk çok daha mutlu olacağız. Herşey senin için. Seni çok seviyorum ruhumun ilacı,canımmmmm.
4 OCAK 2016, işe geri döndüğüm tarih; Hayatımın diğer bir dönüm noktası.Hiç unutmayacağım. Hiç unutmayacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder