Biricik Kızımız,
Bu satırları sana tatilimizin 5. günü sabahı saat 5'te yazıyorum aşkım. Az önce uyandın, sana süt yapıp geri yatırdık, şimdi de uykum kaçtı, anılar tazeyken yazayım istedim.
Ağustos 2015'te seninle beraber ikinci tatilimize çıktık. Bu tatili dört gözle bekliyorduk.Tatile babaannen, deden, Deniz Teyzen, Nazlı Halan, annen ve ben ile beraber çıkacaktık. Lakin dedenin işleri bitmedi ve son anda onun gelişi ertelendi. Bu durumda dedişin hariç yola koyulmak zorunda kaldık. Annen sen ve ben kendi arabamızdaydık. Rotamız önce Murat Dayı'nlar (Geyikli / Çanakkale), sonrasında ise büyük deden Urla / İzmir olacaktı. Yol üstünde Yaloya'da anneannenlerde durmak istedik. Öyle de yaptık, bu durumda kafileden kopmuş olduk. Bir kaç saat Yalova'da zaman geçirdikten sonra yola devam ettik.
Tam Bursa'yı geçmiştik ki arabamızdan dumanlar çıkmaya başladı ve aracımızı bir kamyon parkına çekmek zorunda kaldık. Annişin sen ve ben yolda kalmıştık. Hem de nerede olduğumuzu ve ne yapacağımızı bilmeden!!! Arabanın motoru yağ içindeydi, her yer duman doluydu, motor çalışmıyordu!!! Mecburen bir oto kurtarıcı çağırdık ve aracımızı sanayiye çektirdik.
Tam o sırada annişinin liseden en yakın arkadaşı ve nikah şahidi Gülnihal Teyze'ni aramak geldi aklımıza. Zira onlar da Bursa'da oturuyordu. Aracımızı sanayiye çektirir çektirmez Gülnihal Teyze'nin eşi Ali Amca'n yardımımıza yetişti. Aracı orada bıraktık, saat geç olduğundan işimizin ancak Pazartesi biteceğini söylediler. O gün günlerden Cumartesi'yi. Bu durumda iki gün Bursa'da kalacaktık. (Bu arada şunu söylemeliyim ki tüm yol boyu muazzam bir yol arkadaşı oldun, hiç yaramazlık yapmadın, uslu uslu koltuğunda oturup şarkılar söyledin, oyuncaklarınla oynadın. Mükemmel bir yol arkadaşıydın.) Gügü Teyzenler bize harika bir ev sahipliği yaptılar,bize evlerini açtılar, yardımcı oldular, tatil planlarını ötelediler,hepimize Bursa'yı gezdirdiler. Bu plansız Bursa rötarı çok da iyi oldu. Hem uzun zamandır görmediğimiz dostlarımızı görmüş olduk hem de başımız sıkıştığında arayacak birilerinin olduğunu hissetmenin muazzam duygusunu yaşadık.
Yıllar geçerken paranın pulun, nefretin ve öfkenin biriktirilmesinin değil, dostlukların ve güzel ilişkilerin biriktirilmesinin kıymetini bir kez daha anlamış olduk. Belki sen bugün buralarda yaşadığımızı anlayamadın ama ileride bu yazıyı okuduğunda önemini göreceksin. Otobanda hiçbirşeyin ortasında mahsur kaldığında bir telefonla yardımına koşan ve sana evini açan dostlar paha biçilemez ve daha da önemlisi kolay kolay bulunamaz.
Bursa'da geçen hafta sonunun Pazar akşamı bara çıktık, sen de barın maskotu oldun. Biramızın içine limon atıp , sonrasında limonları alıp ağzına atıyordun. Çalan şarkılarla dans ediyordun, çok eğlendik. Annişinin birasını üstüne döktün, korkup annişine sarıldın, inanılmaz komik bir andı. Sanki "ben bir kabahat işledim annecim yetiş kurtar beni!" der gibiydin.
Pazartesi günü aracımızı sanayiden aldık ve Gügü Teyzen'lere veda ederek yola koyulduk. Şimdiki rotamız Geyikli'ydi. Yolu karıştırıp ve biraz da uzatarak gece yarısı Geyikli'ye vardık. Burası harika bir yer. Denizi çok güzel,kumsalı harika, sessiz, sakin ve dingin... Tam tatillik. Burada Murat Dayın'larda kalıyoruz. Murat Dayının oğlu Uygar Abi'n seni çok sevdi, seninle hep oyun oynuyor , sana abilik yapıyor. Babaannişin her zaman olduğu gibi seninle doyasıya ilgileniyor, sevişiyorsunuz. Örnek bir babaanne - torun ilişkisi yaşanıyor :)


İlerleyen günlerde yaşadıklarımızı yazmaya devam edeceğiz.
Seni Çok Seviyoruz Meleğimiz!!!
Baban...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder