27 Ağustos 2015 Perşembe

BABAANNESİNİN MİNNAK PRENSESİ İYİ Kİ DOĞDUN...


Can kuşum, biricik torunum bugün senin ilk doğumgünün..Öylesine mutlu ve heycanlıyım ki anlatamam, minnak prensesim...Tam 1 sene evvel bu saatlerde hastanede heyecanla; gelişini bekleyişimiz daha dün gibi..Saat 13.07 de dünyaya merhaba dedin ,hepimizi tarifi imkansız bir mutluluğa eriştirdin dünyalar güzeli torunum benim.. Bu bir sene içinde hayatımız öylesine renklendi ki...Günbegün gelişimini izlemek ne kadar da keyifliydi birtanem..
Sana bir ömür boyu sağlık,sıhhat,mutluluk,başarı,huzur diliyorum güzel bebeğim..Her şeyin gönlünce olacağı upuzun bir hayatın olsun inşallah nur tanem benim..
Şimdi sana 15 günlük ilk yaz tatilimizdeki muhteşem anılarımızı aktarmak istiyorum..
Harika bir tatil oldu canım..Seninle öylesine çok eğlendik ki her anı muhteşemdi..Çünkü sen MUHTEŞEM'sin..Ama inan; torunum olduğun için söylemiyorum bunları gerçekten de çok sevecen,çok sosyal ,çok akıllı bir bebeksin..Seni kucağıma alıp birisinin arkasına yavaş yavaş yaklaşıyoruz..Ve diyorum ki şimdi o kişi (Annen,baban,deden,Deniz Teyzen..Ama mutlaka tanıdığın bir kişi)bizi farkında değil yavaş yavaş gidip sırtına vurup kaçalım..Bunları çok alçak sesle söylüyorum ve sen oyuna hemen katılıp heyecanla o kişiye gidişimizi bekliyorsun hiç ses çıkartmadan..Sonra arkasına vurduğun kişi tabii ki birden dönüp "şimdi yakalayacağım sizi" diyince biz kaçıyoruz ve sen kahkahalara boğuluyorsun..Urla'ya gittiğimizde ilk akşam bu oyunu büyük deden ile de yaptık tabii ki babacığımı ilk kez gördüğün için sırtına vurmadın..Büyük deden bu duruma çok üzüldü.. Ben de ona bir iki gün içinde onunda sırtına vuracağını söyledim..Nitekim hemen ertesi gün bu oyunu büyük dedene ve Güler Ablama tekrarladığımız da onlarında sırtına vurunca mutlulukları yüzlerinden okunuyordu..Bu oyunu her gün defalarca tekrar ediyorduk.. Büyük deden ve Güler Ablam "kızım sen bu çocuğu tiyatrocu yapacaksın bu gidişle" diyorlardı..Büyük deden sabahları seni göreceği için çok mutlu uyandığını söylüyor; seni bol bol kucağına alıp bahçedeki elma ağaçlarına götürüyor ve onlarda geçirdiğimiz 1 haftalık tatil sonunda senden ayrılırken senin hasretine nasıl dayanacağını sorguluyordu...İşte böyle tatlışım herkesin gönlüne taht kuruyordun..
VÜCUD İKLİMİNİN SULTANI SENSİN..
sürekli kucağıma gelmek istiyorsun ve bu beni çok mutlu ediyor,kokunu içime çekmek,seninle sürekli konuşup oyunlar oynayabilmek ne kadar güzel bir duygu..
Ve ben şükrediyorum ALLAH'IMA..Bana bu günleri nasip ettiği için..Kucağımdayken gitmek istediğin yere beni yönlendiriyor, (Minik kollarını kaldırıp,vücudunu o tarafa doğru çevirip,hamle yapıyorsun..) oraya gittiğimizde tam gözlerimin içine bakarak gülümsüyor ve teşekkür ediyorsun..İşte bende bu yüzden seneler önce MELAHAT PARS hocamdan öğrenmiş olduğum Nihavent Makamındaki bir parçayı sana uyarlıyorum..VÜCUD İKLİMİNİN SULTANI SENSİN..DEFNE'CİĞİM DERDİMİN DERMANI SENSİN...
seni çok seven Babaannen Binnurina...
25.08.2015











Biricik Sevgilim "1" Yaşında!!!

Biricik Sevgilim, Canım Aşkım, Minik Prensesim, Küçük Balerinim, Herşeyim Defne Pera'm,

Biriciğim, bundan tam bir yıl önce bana insan olmanın en güzel yanını, "anne-baba"olmanında yanılmaz mutluluğunu yaşattın bizlere. Senin varlığını ilk hissettiğimiz andan beri hayatımız değişti. Değişen hayatlarımız artık eskisinden çok daha önemli ve değerli bir hale geldi. Senin varlığını ve kalp atışlarını ilk duyduğumuz an göz yaşlarımıza hakim olamamıştık. An be an senin büyüyüşünü izledik heyecan duyduk.

Tam bir yıl önce de dünyaya gözlerini açtığın gün tartışmasız hepimizin en mutlu günüydü. Bana babalığın heyecanını mutluluğunu gururunu yaşattın. Tam bir yıldır başka bir Berk oldum sayende. Günlerim gecelerim artık çok farklı, gözlerimi kapattığımda seni görüyorum. Gözlerimi açar açmaz yanına koşup kontrol ediyorum seni. Seninle başlıyor tüm günlerim seninle bitiyor. Hayatımın en tarifsiz parçasısın sen. Bir bakışın, bir gülüşün ile içim içime sığmıyor.Seni her şeyden çok seviyorum.

Sen benim kalbimin en özel parçası en güzel köşesisin. Annişin için de benim içim de ölümsüz bir aşk bu.

Bak sevgilim bu da senin mutluluğunun videosu. Bunu doğum gününde çektim. Ne güldüm gülüşüne ve mutluluğuna anlatamam :)


26 Ağustos 2015 Çarşamba

Aşk Masalım Defne Pera'm 1 yaşında!

Canim bebeğim, tatli kizim... 

Tam bir sene önce 13:07'de dünyaya gelerek beni ve babani dünyanin en mutlu insanlari yaptin. Bu aşk o kadar yüce ki, koskoca bir sene nasil da hızlı geçmiş gitmiş. Dün gibi herşey: Heyecandan bütün gece uyuyamadim. Kalktim, aynaya, vücuduma, aslinda sana baktim, seni seyrettim aynadan. Uzun uzun konustum seninle karnimi okşayarak; önce duygularimi paylastim sonra da o gün bizi bekleyen olaylari. Sonunda kavusacagimiz gün gelmişti.Kırkbir haftalik bekleyiş sona erecekti. Sen de çok heyecanlıydin herhalde ki kıpır kıpırdın karnımda: "Anneciğim, bugün o mis kokunu içime çekeceğim, sen de bana sımsıkı sarılacaksın" der gibiydin. Ve o an gelmişti. 13:07' de sen doğdun ben de 15:30'da kucagima aldim seni. Güneş gibi doğdun bebeğim yüreğime. O an hissettim kontrolsüz akan gözyaşlarımı. Ve yine o an hissettim içimden fışkıran sevgiyi. Mis kokunu içime çektim, pamuk tenine dokundum, minik ellerini tuttum sıkı sıkı, sarıldım simsicak. Ve ağzımi doldura doldura, yüreğimden taşıra taşıra söyledim: ''canimmmmm hoşgeldin". 

 İyi ki geldin güzelim, hos geldin sefalar getirdin. Seni çok seviyorum. Hayat sana mutluluk, saglik ve huzur getirsin bebeğim. Her zaman ayaklarının üzerine bas, kendine güven ve başin dik yürü güzelim. Hicbir zaman keşke dememek için, içinden geldiği gibi davran. Ne kadar çok sevildigini sen de çok güzel hissediyorsun şu anda, sen de hep sev ve insan biriktir annecigim. Hayattan insanin eline kalan tek şey ömrü boyunca etrafinda var olan ailesi ve gerçek dostlarıdır. Yüzündeki gülücükler ve yüreğindeki sevgi daim olsun. Seni çok seviyorum meleğim benim.

Annen Nilo


12 Ağustos 2015 Çarşamba

Ailecek İkinci Tatilimiz - 1. Yazı


Biricik Kızımız,

Bu satırları sana tatilimizin 5. günü sabahı saat 5'te yazıyorum aşkım. Az önce uyandın, sana süt yapıp geri yatırdık, şimdi de uykum kaçtı, anılar tazeyken yazayım istedim.

Ağustos 2015'te seninle beraber ikinci tatilimize çıktık. Bu tatili dört gözle bekliyorduk.Tatile babaannen, deden, Deniz Teyzen, Nazlı Halan, annen ve ben ile beraber çıkacaktık. Lakin dedenin işleri bitmedi ve son anda onun gelişi ertelendi. Bu durumda dedişin hariç yola koyulmak zorunda kaldık. Annen sen ve ben kendi arabamızdaydık. Rotamız önce Murat Dayı'nlar (Geyikli / Çanakkale), sonrasında ise büyük deden Urla / İzmir olacaktı. Yol üstünde Yaloya'da anneannenlerde durmak istedik. Öyle de yaptık, bu durumda kafileden kopmuş olduk. Bir kaç saat Yalova'da zaman geçirdikten sonra yola devam ettik.

Tam Bursa'yı geçmiştik ki arabamızdan dumanlar çıkmaya başladı ve aracımızı bir kamyon parkına çekmek zorunda kaldık. Annişin sen ve ben yolda kalmıştık. Hem de nerede olduğumuzu ve ne yapacağımızı bilmeden!!! Arabanın motoru yağ içindeydi, her yer duman doluydu, motor çalışmıyordu!!!   Mecburen bir oto kurtarıcı çağırdık ve aracımızı sanayiye çektirdik.





Tam o sırada annişinin liseden en yakın arkadaşı ve nikah şahidi Gülnihal Teyze'ni aramak geldi aklımıza. Zira onlar da Bursa'da oturuyordu. Aracımızı sanayiye çektirir çektirmez Gülnihal Teyze'nin eşi Ali Amca'n yardımımıza yetişti.  Aracı orada bıraktık, saat geç olduğundan işimizin ancak Pazartesi biteceğini söylediler. O gün günlerden Cumartesi'yi. Bu durumda iki gün Bursa'da kalacaktık. (Bu arada şunu söylemeliyim ki tüm yol boyu muazzam bir yol arkadaşı oldun, hiç yaramazlık yapmadın, uslu uslu koltuğunda oturup şarkılar söyledin, oyuncaklarınla oynadın. Mükemmel bir yol arkadaşıydın.) Gügü Teyzenler bize harika bir ev sahipliği yaptılar,bize evlerini açtılar, yardımcı oldular, tatil planlarını ötelediler,hepimize Bursa'yı gezdirdiler. Bu plansız Bursa rötarı çok da iyi oldu. Hem uzun zamandır görmediğimiz dostlarımızı görmüş olduk hem de başımız sıkıştığında arayacak birilerinin olduğunu hissetmenin muazzam duygusunu yaşadık.
















Yıllar geçerken paranın pulun, nefretin ve öfkenin biriktirilmesinin değil, dostlukların ve güzel ilişkilerin biriktirilmesinin kıymetini bir kez daha anlamış olduk. Belki sen bugün buralarda yaşadığımızı anlayamadın ama ileride bu yazıyı okuduğunda önemini göreceksin. Otobanda hiçbirşeyin ortasında mahsur kaldığında bir telefonla yardımına koşan ve sana evini açan dostlar paha biçilemez ve daha da önemlisi kolay kolay bulunamaz.

Bursa'da geçen hafta sonunun Pazar akşamı bara çıktık, sen de barın maskotu oldun. Biramızın içine limon atıp , sonrasında limonları alıp ağzına atıyordun. Çalan şarkılarla dans ediyordun, çok eğlendik. Annişinin birasını üstüne döktün, korkup annişine sarıldın, inanılmaz komik bir andı. Sanki "ben bir kabahat işledim annecim yetiş kurtar beni!" der gibiydin.




 Pazartesi günü aracımızı sanayiden aldık ve Gügü Teyzen'lere veda ederek yola koyulduk. Şimdiki rotamız Geyikli'ydi. Yolu karıştırıp ve biraz da uzatarak gece yarısı Geyikli'ye vardık. Burası harika bir yer. Denizi çok güzel,kumsalı harika, sessiz, sakin ve dingin... Tam tatillik. Burada Murat Dayın'larda kalıyoruz. Murat Dayının oğlu Uygar Abi'n seni çok sevdi, seninle hep oyun oynuyor , sana abilik yapıyor. Babaannişin her zaman olduğu gibi seninle doyasıya ilgileniyor, sevişiyorsunuz. Örnek bir babaanne - torun ilişkisi yaşanıyor :)
























İlerleyen günlerde yaşadıklarımızı yazmaya devam edeceğiz.

Seni Çok Seviyoruz Meleğimiz!!!

Baban...