8.hafta : 54 kg
12.hafta : 55 kg
17. hafta : 57,9 kg....
Ve şuan (bu yazı yazıldığında, bloga aktarıldığında değil) 18. haftadayım. İlk defa bu akşam (20 Mart 2014) tesadüfen hareket ettiğini fark ettim. Ayna karşsısında karnımda seni izlerken bir anda sol taraf içine girip çıktı :) İlk kez senin varlığının hareketiydi bu. Çok heyecanlandım. Tabii bu başka birşey de olabilir, asklında şu anda bu denli hareketi dışarı gösterecek kadar büyük değilsin. (ay ay ultrason fotoğraflarını da yükleyeceğim) Canım benim, meleğim, daha 11 cm, 203 gramsın!!!! Kıyamam sana, miniminnacıksın... Ama ben artık seni görebilmek için o kadar heyecanlanıyorum ki, belki o bir gaz hareketiydi ama ben sana yormak istedim...
Hadi artık hareket et de, hissedeyim seni. Seni görebilmek için aylık doktor kontrolümü beklemek zorundaydık ama o 1 ay, yani 4 hafta geçmek bilmiyor, günler haftalar uzadıkça uzuyor. Bu yüzden de artık hareketlerini de hissetmek istiyorum ki, sonraki doktor kontrolünde ultrason ekranında seni görene kadar beni idare etsin :)
Bu arada 15 Mart 2014 Cumartesi günü, 17 hafta 4 günlük hamileyken senin cinsiyetini öğrendik meleğim... Ne kadar heyecanlandık bilemezsin. Kız da olsan erkek de olsan bizim canımız, çiğerimizdin ama .ok merak ediyorduk. Ayrıca bir grup arkadaşımızla iddiaya girmişti senin için kız mı erkek mi diye. Bu iddiayı sonlandırmak lazımdı. Doktordan çıkarçıkmaz hastahanenin hemen karşısındaki çiçekçiden üzeri "It's a Girl" yazılı bir kurdele alıp göbüşüme sarıp, hemen foto çektirdim babişine... Sevdiklerimize cinsiyetini böyle haber verdik... Bak böyle :)

Cinsiyetinin ne olduğu tabii ki önemli değildi. Sonuçta "sen"din, kız da olsan , erkek de... Bizim canımızdın. Ama anneler, babalar hep hissederlermiş ya, ben başından beri biliyordum senin kız olduğunu, tabii babişin de...
Ve bugünden sonra isim maratonu başladı. Babişin zaten anlattığı için bu konuya girmiyeceğim. Ama epey uzun bir süreç oldu bizim için. Sonuçta bizim koyacağımız işimle "sen" ömrünü geçirecektin. Bize kızmamalıydın. Hatta çok beğenmeliydin, ismini taşımalıydın...
Günler, haftalar geçti ve en son (içimizde yine tereddütlerle) Defne Pera olsun dedik. Bu zaman zarfında herkes seni "Defne" diye sevmeye alışmıştı bile. O yüzden değiştirmemeye karar verdik.
İşte bu da küçük Defne Pera'nın o günkü ultrason fotoğrafları...Şirinliğe baaak!!!!!
Annişin Niloş...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder