30 Ocak 2015 Cuma

Sevgili kızım,

az önce eski fotoğraflara bakarken hastaneye ilk gidişimizi hatırladım ve hastanedeki ilk anlarımızı anlatmak istedim sana. Hamileliğim boyunca hep normal doğum istemiştim defalarca videolarını izleyip psikolojik olarak kendimi hazırlamıştım. Fakat kırkıncı haftanın sonunda hala gelmemiştin ve 41. haftada artık doktorumuz seni almayı tavsiye etti, zira bir takım sorunlar yaşanabilirdi, kordon dolanması, kaka yeme, vs. Bu riskleri göze alamadığımız için sezaryen olma kararı aldım. 41. haftanın başı, pazartesi günü Fatih beye kontrole gittiğimizde bunları anlattı bize ve ben şok oldum. Sadece normal doğum düşünmüştüm, Sezaryen seçeneği yoktu kafamda. Çok üzüldüm. Çok korktum herşeyden önce. Daha önce hiç ameliyat olmamıştım dolayısıyla bu benim için ilk olacaktı. Senin doğum anını görememek o ilk anı yaşayamamak da üzdü tabii beni. Plan şöyleydi: ben normal doğum yapacaktım, baban yanıbaşımda elimi tutup destek olacaktı, fotoğrafçı da o muhteşem anları unutulmaz kılacaktı. Hayatta herşey planlı olmazmış onu öğrendik. Ben genel anestezi alıp sezaryene girdim Ertesi gün salı günü 11:00 de hastaneye gittik bazı tahliller yapıldı, odamıza geçtik ve hazırlandım.Saat 13:00 de ameliyathaneye alındım.Ameliyathane ekibi çok tatlıydı. Çok neşeliler ve beni rahatlatmak için espri üstüne espri yaptılar. Yine de doktorum Fatih beyi görene kadar rahat edemedim. Sonunda Fatih bey de geldi, "heh Fatih bey, iyi ki geldiniz, şimdi rahatladım" dedim, haydi güle güle dedi anestezi uzmanı ve saniyeler içinde bayıldım. 7 dakika sonra sen doğmuşsun kızım beni de 1 saatte çıkarmışlar ameliyathaneden. Sonra birkaç saate kendime geldim ama o günü sersem gibi geçirdim, zaten çok net hatırlamıyorum o günü. Doğumdan 2,5 saat sonra da seni getirdiler odaya ve sonunda kavuştuk. Bir duygu patlaması yaşadım ve gözyaşlarıma engel olamadım. O an, her yer, herkes karardı, sahnede bir tek sen ve ben vardık.10 ay boyunca beklediğim, karnımda sevdiğim, hareketlerini gözlemlediğim kızım artık kucağımdaydı. Nefes alışını duyuyordum. Minicik ellerine dokunuyordum. Mis kokusunu içime çekiyordum. Dünyanın en güzel duygusu, en özel anı, anne-evlat buluşması...

Gün boyu ziyaretçilerimiz hiç eksik olmadı. Bir sürü eş,dost, akraba, bizleri görmeye geldi. Akşam iş çıkışı bizim tayfa geldi, kızlar odayı süslediler, Gizmo teyzen bana makyaj yaptı, Handik teyzen yemeğimi yedirdi, Pınar teyzen seni nasıl emzireceğimi, gazını nasıl çıkaracağımı gösterdi, Melisa, Melis, Selgün Teyzen odayı süsledi.Kerem, Anıl,Bekir,Berke  amcaların da seni sevip babanı tebrik edip, hoş sohbetler ettiler. O günü ne kadar anlatsam az, Belki birkaç foto anlatmama yardımcı olur. İşte o günden birkaç kare...














Kızım'a ve anneme...

Canım Kızım... "Kızım" ve "anne" kelimelerinin ne anlama geldiğini seninle öğrendim. Bunca sene sadece bildiğimi sanıyormuşum. "Kızımmm" deyip evlat kokusunu içime çekince, meğer ne kadar içi dolu, dopdolu bir kelimeymiş anladım.İçim içime sığmıyor, resmen içim taşıyor, sanki sığdıramıyorum bu sevgiyi yüreğime de dolup dolup taşıyorum her yüzüne bakışımda, her gülüşünde, her gözlerindeki ışıltıyla içimi ısıttığında. Seni kucağıma alana kadar benzer sözleri söyleyen o kadar çok anne oldu ki etrafımda, onları da anladığımı sanmışım. İçlerinden en önemlisi "ANNEM". "Anne olunca anlarsın kızım" derdi hep, her seferinde kafamı sallar geçerdim. Meğer içi parçalanıyormuş, meğer şaşırıyormuş neler yapacağını.Ne kadar büyüleyici bir şeymiş meğer evlat. Ne kadar seviyorum desen az, sevgimi ne kadar gösterneye çalışsam az... Sanki hiçbirşey sana olan sevgimi anlatmaya, göstermeye yetmiyormuş gibi geliyor. Her an biraz daha zorluyorum kendimi, ne yapsam da kızıma tüm sevgimi gösterebilsem diye.

Canım annem, kim bilir sen neler hissediyordun ben bebekken. Kim bilir ben seni anladığımı sanıp aslında ne kadar üzdüm.Gözyaşlarını içine akıttın benim yüzümden. Ama şunu bil ki şu an herşeyi çok iyi anlıyorum canım annem.Neden yaş ilerledikçe anneye daha düşkün olunuyormuş anladım. Çünkü yaşamak gerekiyormuş o duyguyu. Canım annem, seni çok seviyorum...


14 Ocak 2015 Çarşamba

Dedeye Doğum Günü Mesajlarımız...

Sevgili Kızımız, Değerli Bebeğimiz,

Bu yazıda 08.01.2015 tarihinde Behzat Dede'ne yazdığımız doğum günü mesajlarını tarihe not düşeceğiz. Hem yıllar sonra hatırlanmasını, hem de atalarımıza nasıl yaklaştığımızı görmeni istedik.

Babişinin, dedişine yazdığı mesaj :

Dört buçuk ay oldu "Babalığın" ne olduğunu anlayalı... O ana dek babalığa ilişkin ne bildiğimi düşünsem, sadece seni ve seninle geçirdiğim zaman gelirdi aklıma. Şimdi ise daha net biliyorum, daha net görüyorum, daha iyi anlıyorum bu hissiyatın kıymetini. Yaşanılan her gelgitte babanın yanında olduğunu bilmenin anlamını daha güzel anlıyorum. Geçen senelere ve bedenimize acımasız davranan zamana inat beraberce dik durmanın, baba-oğul ayrılmadan sırt sırta vermenin gururunu yaşıyorum seninle. Senden gördüklerimi vereceğim kızıma. Elbette yetinmeyeceğim, üzerine koymaya çalışacağım... İnkişafı sağlamak benim adıma çok zor olacak. Hatta hayatta karşılaştığım en zorlu görev olacak, yine de yelteneceğim kaybedeceğimi bile bile... Kendi atamdan aldıklarımı soyuma aktaracağım. Öyle çok yorulacağım ki, sahip olduğun bilginin ve erdemin gölgesine çekileceğim dinlenmek için. Bu zahmetli çabanın girdabında yanına koşacağım her dara düşüşümde ve bileceğim varlığını, hissedeceğim desteğini, bir mızrak gibi ileri atılmaya çabalarken hissedeceğim uzaktan uzağa sırtımdaki ellerini. Ve hep bileceğim bugün ve bundan önce de bildiğim gibi; sana ve senin gibi bir ataya sahip olmanın haklı sevincini, övüncünü, mutluluğunu... Kızımın yüreğine salacağım "baba sevgisinin" senden geldiğini hep hatırlayacağım. Ve hep minnettar kalacağım bana yaptıklarına ve yapacaklarına... Seni seviyorum Baba'cığım. İyi ki varsın, iyi ki bizimlesin, mutlu seneler... Oğlun Berk...


Dedişinin babişine verdiği cevap ;

Kıymetli oğlum, hissiyatını, her zamanki gibi, kuvvetli kaleminle mükemmel aktardığın ve bu kadar beni duygulandırdığın için çok teşekkür ederim. En değerli doğum günü mesajı oldu benim için. Ata'n olarak hayatının muhtelif evrelerine ufak bir katkım olduysa, bu da benim kıvancımdır aynen seninde kızına vereceğin gibi. Duygular yaşamak önemlidir ama bunları aktarabilmek zordur. İkisinide yaşamış ve aktarabilmişsin. Ne mutlu bana!! Böyle mükemmel bir evlat her babaya nasip olmaz. Her zaman olduğu gibi seninle iftihar ediyorum canım oğlum.


Annişinin, dedişine yazdığı mesaj :

Canim babacığım, bugün senin olduğu kadar bizim de günümüz. Insan hayata kattığı değer kadar var olur ve sen sevgili babacığım, ailen için en büyük değer, en büyük varliksin ve biz de varliginla hayatimiza anlam kattigin için bu özel günü kutluyoruz. Tanıdığım ilk günden beri hiç çekinmeden, en içten duygularimla sana "babacığım" dedim ve demeye de devam edeceğim. Beni hep kiziniz gibi sevdiniz ve oyle de hissettirdiniz fakat aksi de olsa; "kizim"değil "gelinim" de deseydiniz hic farketmezdi. Çünkü ailenize "gelmekten" şeref ve mutluluk duyuyorum. Kizim da seni gerçek anlamda anlamaya basladiginda, senin gibi bir dedesi olduğu için ne kadar sansli olduğunu anlayacak. Iyi ki varsin babacığım, iyi ki bizimlesin. Seni çok seviyoruz.

Dedişini annişine verdiği cevap ;

Sevgili kızım, gönlünden kopan düşüncelerin beni çok mutlu etti.Sen, her zaman kızım olarak gördüm ve hep öyle kalacaksın. Eşinle ve evladınla çok uzun ve mutlu seneler yaşayacaksınız ve beni de hatırladığınız için tekrar teşekkür ederim. Defne bebişide beni için öp bugün ta ki kendi arayıp kutlayana kadar.... Sizleri çok seviyorum...


6 Ocak 2015 Salı

Çekirdek Aile Olarak İlk Yılbaşımız :)


Biricik Meleğim,

İlk kez bir yılbaşında bizbizeyiz. İnanamayacağın kadar mutluyduk. Beraber yemekler yaptık, üçümüz sofra kurduk, beraberce yemek yedik, sohbet ettik. Seni de sohbetimize dahil ettik, sen de bize çıkarttığın büyülü seslerinle eşlik ettin. O kadar mutluyuz ki seninle, asla anlatamam. Annişinin de benim de içimiz içimize sığmıyor. Sevdan taşıyor içimizden. Seni öpmekten koklamaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. Sürekli seninle ilgilenmek, konuşmak, sana şarkılar söylemek, seni güldürmeye çalışıyoruz. Sen de çok güzel tepkiler veriyorsun bu yaptıklarımıza elbette :)

Bak 31.12.2014 gecesinden bazı anılar. Bu arada sen burada tam 4 ay 1 haftalıkdın minik aşkım!!!















5 Ocak 2015 Pazartesi

İyi Uykular Bebeğim...

Defne'm Pera'm...

Az önce gözlerini kapattın. Kulağında anne sesinden bir melodiyle, mışıl mışıl kollarımda uykuya daldın. İyi uykular prensesim. En güzel rüyalar senin olsun. İçinde hep sevgi ve umut olsun canım kızım. Tatlı hayat hep seni bulsun. Sevgi ve mutluluk peşini hiç bırakmasın.