Güzel bebeğim, güler yüzlüm benim,
bugün 26 Mayıs 2015, tamı tamına 9 aylıksın.O kadar tatlısın ki ne öpmeye ne koklamaya doyamıyoruz. Sekiz ay 3 hafta boyunca doya doya vakit geçirdik birlikte. Parka gidiyoruz, salıncakta sallanıyorsun, kanguruda keyif çatıyorsun, yaşıtlarını görünce çığlıklara boğuluyorsun, hele ki kedi gördüğünde çıldırıyorsun. O kadar keyifli ki senin tepkilerini görmek, seni yaşamak, hissetmek, kokunu içime çekmek... Fakat malesef rüya bitti ve benim işe dönme zamanım geldi. Senden ayrılmak çok zor. İş yerindeyken her an aklımdasın. Sürekli telefondan fotoğraflarına bakıp iç geçiriyorum. Sensiz gün geçmek bilmiyor anneciğim.Halbuki seninleyken su gibi akıp gidiyordu zaman. Sen de beni çok özlüyorsun. Hiç istemiyorsun ayrılmak. İlk gün pek birşey anlamadın ama ikinci günden itibaren özellikle ben geldikten sonra inanılmaz huysuzlanıyor ve sürekli kucağımda olmak istiyorsun. Koltuğa yanıma koyuyorum, dizlerime oturtuyorum ama yine de yetmiyor sana, kucağımda sarılmak istiyorsun hep. Gece uykularının yerinde yeller esiyor. 7 aylıkken uyku eğitimi vermiştim sana anneannenle birlikte ve çok başarılı olmuştuk. Her akşam saat 19:30 da yatağında kendi kendine uyuyordun. Tek yaptığım şey seni öpüp, koklayıp, iyi geceler dileyip, yatağına birakıp emziğini vermekti. İçeri gidip su içip geri dönene kadar çoktan uyumuş oluyordun. Ta ki ben çalışmaya başlayana kadar:( Şimdi herşey tersine döndü. Hiç uyumak istemiyorsun. Halbuki o kadar çok uykun oluyor ki gözlerini oyacak gibi ovalayıp, saçını,kulağını çekiştirip duruyorsun. Sırf benden ayrılmamak için direniyorsun uykuya. Yatağına yatırmak için eğildiğimde çıldırırcasına ağlıyorsun. Dün gece en kötüsüydü. Uykundan uyandın gece yarısı onikide. Uğraştım ama uyutamadım yatağında. En sonunda çareyi yere uzanıp seni de göğsüme yatırmakta buldum. Kafanı yaslayıp, içini çeke çeke uykuya daldın. Orda çok huzurlu olduğun o kadar belliydi ki kafanı koyar koymaz uyudun.
Canım kızım benim, ben de senin gibi hissediyorum çok özlüyorum ve çok üzülüyorum senden ayrı kaldığım için ama çalışmak zorundayım anneciğim. Senin için, bizim için çalışmak zorundayım tatlım. İnan ki benim için de hiç kolay değil. Sabahları ağlayarak gidiyorum işe.Bir de artık kaçta evden çıktığımı öğrendin, tam çıkmadan 5 dk önce uyanıyorsun. Her zaman yüzünde güller açarken, beni uğurlayacağın zaman yüzün düşüyor, paramparça oluyor yüzünden dökülen. O bakışlarını görünce içim parçalanıyor canım benim.Seni, yüzünde o üzgün ifadeyle bırakacağıma işi bırakırım daha iyi diyorum her seferinde ama malesef hayat şartları buna engel oluyor.
Canım kızım, akşam yemeklerini de yemek istemiyorsun hiç. Zaten ayrı kaldığımıza üzülüyorum bir de ayrılığımızın sende yarattığı etkileri görünce iyice içim çıkıyor sanki üzüntüden. Tepki koyuyorsun resmen bana, yemeyip uyumayarak. İnanılmaz bir suçluluk duygusu içindeyim. Sanki sana bunu yapmaya hakkım yokmuş gibi hissediyorum, kahroluyorum. Birgün herşey çok daha güzel olacak canım kızım söz veriyorum sana. Ayrılmayacağimiz günler gelecek. Seni çok seviyorum bi'tanem.
NOT: Aşağıda bir kaç tane bu ay içinde çekildiğimiz fotoğrafları ve videoları paylaşıyorum tatlım. Keyifle izle.
Annen