2014 yazında annişin sana hamileydi ve hamileliğinin son döneminde olduğundan ve senin sağlığın için riskli olabileceğinden yaz tatili yapmamıştık. Sonrasında senin biraz büyümeni ve yolculuğa dayanabileceğin zamanı bekledik. 20 Mart 2015 - 30 Mart 2015 tarihleri arasında babaannen ve dedenle beraber Afyon'daki devre mülk dairemize gitmiştik.
Bu seninle beraber çıktığımız ilk uzuzn yolculuktu. Senin güvenliğin ve rahatın için annişinle gidip en güzel oto koltuğunu almıştık. O güne kadar ana kucağı denilen beşik benzeri koltukta seyahat ettiğin için yolculukları sevmiyordun. Hareket edemiyordun, yolculuğu ters izliyordun ve bu seni hiç mi hiç mutlu etmiyordu, hep huzursuzdun. Yeni oto koltuğuna bayıldın, artık yüksekte oturduğun için etrafına bakabiliyordun ve araç istikametinde etrafını izlediğin için huzursuzluğun bitmişti. Annişinle koskoca bir arabayı ağzına kadar senin eşyalarınla doldurduk. Park yatağın, beşiğin, oyuncakların, yemeğin için blender, mamaların vsvs derken tüm araç tıka basa dolmuştu ve bize hareket bile decek yer kalmamıştı, ama çok mutluyduk, biricik kızımızla seyahat edecektik.
Normalden uzun süren yolculuğumuzun akabinde ve kar yağışı eşliğinde Afyon'a ulaştık. Her yer buz soğuğuydu... Çok üşüdük, sana sıkı sıkı sarıldık.. Evimize yerleştik ve tatilimize başladık.
Seni ilk defa kurnaya sokup yıkadık, şifalı su sıcacıktı, zaten yıkanmayı ve suyu severdin, bu kez bu suya bayıldın!!! :) Ailecek evin içindeki banyoda kurna başında yıkanıyorduk, hepimiz suyla oynuyor senin gibi bebeklik yapıyorduk ve sen de sevinç çığlıkları (gerçekten ÇIĞLIKLAR) atıyordun :)
Güzel zaman hızlı akarmış, aynı zamanda geniş aile olarak da çıktığımız ilk tatil günleri hızlıca aktı gitti. Dönüş yolunda Frig vadisine ve Eskişehir'e gidelim, biraz da orada gezelim istedik. Eskişehir'de de çok eğlendik, çok güzel bir şehirmiş, köprüleri, heykelleri klasik İtalyan stili ile hazırlanmış. Tabii sen şuanda bunların bilincinde değilsin :)
Eskişehir'de bir Irish Pub bulduk, hemen daldık içeri. Kucağımda kanguruda sen varsın, içeride çok ses olduğu için rahatsız oldun ve bizde annişinle biralarımızı kapıp pubın dışına çıktık, tüm barın ve sokağın ilgi odağı olmuştuk. Herkes gelip gelip senin güzel yanaklarını sevdi ve söylemeden edemeyeğim herkes bize "ideal anne-baba" dedi. Daha yedi aylık kızlarını bara getiren ve eve tıkılmak yerine ailecek eğlenmenin keyfine varan ve bunun bilincinde olan bir aile. Ne yazık ki bugün bu kavramlar Türkiye için çok uzak temalar. Umarım sen büyüdüğünde daha açık görüşlü ve modern bir ülkeye sahip olursun!!!
Hafta sonunu da Eskişehir'de geçirdikten sonra evimize, yuvamıza döndük. Senden hiç ayrılmadan geçirdiğim bu 10 gün hayatımın en güzel günleriydi. Seninle yatıp seninle kalktım, annişinin alışık olduğu bu duygu ve yaşam şekli meğerse ne güzelmiş... İşe hiç dönmek istememiştim, hem de hiç...